Cuma Günü Neden Mübarek Gündür?
Sormuş olduğunuz sorulardan bazıları;cuma günü neden mübarektir kısaca bahsedermisiniz?,cuma günü neden hayırlıdır?, islamiyette cuma günü neden kutsaldır?,cuma günü neden mübarek gündür?,cuma günü neden müslümanların bayramıdır?,cuma günü neden kutsaldır?.. şeklinde sorulmuş sorulardı.Tüm bu soruların cevaplarını aşağıda sizler için paylaştık.
Cuma gününün faziletini aşağıdaki hadis-i şerifte görmek mümkündür:
Cuma Günü Neden Mübarektir? |
Cuma gününün faziletini aşağıdaki hadis-i şerifte görmek mümkündür:
Cuma; cem olmak, toplanmak manalarına gelir Cuma günü, Müslümanlar için çok önemli bir gündür.Bu günde Müslümanlar camide toplanıp birlikte Cuma namazını kılarlar Topluca yapılan bu ibadet, o günü bayram günü değerine yükseltir.
Bu sebeble Cuma gününe Seyyidü`l-eyyam, yani, günlerin itibarlısı,efendisi de denir.Bütün hayırlı işlerin Cuma günü meydana geldiği; tarih boyunca pek çok kudsî hâdiselerin hep Cuma günü zuhur ettiği rivayet edilir.
“Güneşin doğduğu günlerin en faziletlisi / en üstünü cuma günüdür. Çünkü Âdem o günde yaratılmış, o günde cennete yerleştirilmiş ve o günde cennetten çıkarılmıştır.” (bk. Müslim, 854; Nesai, 3/89; İbn Kesir, 1/2328)
Hz. Âdem’in Cennetten çıkarılması, yeryüzüne yerleştirilmesi ve yeryüzü halifelik payesine ulaştırılması anlamına geldiği için, o da bu cihetle büyük bir nimettir.
Demek ki cuma günü, insanlığın ilk yaratıldığı, cennete yerleştirildiği ve yeryüzü halifesi olduğu bir gün olduğundan ötürü insanlar için büyük bir bayram günü olmuştur.
Çeşitli hadislerden anlaşıldığına göre cuma, haftalık ibadet günü olarak daha önce Yahudi ve Hristiyanlar için tayin ve takdir edilmiş, fakat onlar bu konuda ihtilâfa düşerek Yahudiler cumartesiyi, Hristiyanlar pazarı haftalık toplantı ve ibadet günü olarak benimsemişler. Allah da cuma gününü Müslümanlara nasip etmiş, onları bu konuda hakka ulaşmaya muvaffak kılmıştır. (Müslim, “Cuma”, 19-23)
Böylece İslâm’da haftalık toplu ibadet günü olarak cuma seçilmiş, bu günün bir bayram olduğu birçok rivayette açıkça belirtilmiştir (Beyhaki, Sünen, 3/243; İbn Kayyim, Zadu’l-mead, 1/369)
Allah’ın cennette cuma gününe tekabül eden ve “yevmü’l-mezîd” denilen günde, kullarına kendisini ziyaret fırsatı vereceğini, bunun için onlara tecelli edeceğini bildirilmiş (İbn Kayyim, 1/369-372, 408-410), başka bir hadiste de bu günde yapılan duaların kabul edileceği bir anın (icâbet saati) bulunduğunu haber vermiştir.
İcâbet saatinin zevalden itibaren namazın başlamasına, imamın minbere çıkmasından namazın başlamasına veya bitimine ya da ezandan itibaren namazın eda edilmesine kadar devam ettiği, ayrıca fecir ile güneşin doğuşu, ikindi namazı ile güneşin batışı arasında olduğu şeklinde çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Hz. Peygamber (asm)’in, “Ben onu biliyordum, ancak Kadir Gecesi gibi o da bana sonradan unutturuldu.” (Hâkim, Müstedrek, 1/279) meâlindeki hadisine dayanarak esmâ-i hüsnâ arasında ism-i a‘zamın, Ramazanın son on günü içinde Kadir Gecesinin gizli tutulması gibi, icâbet saatinin de insanların bütün gün boyunca Allah’a yönelmeleri için gizli tutulduğu ifade edilmiştir.
Cuma günü, gerekli temizliği yaptıktan sonra camiye gidip hutbe dinleyen ve namazı kılan kimsenin o gün ile daha önceki cuma arasında işlemiş olduğu günahların affedileceği belirtilmiş (Buhârî, Cuma, 6, 19), bu günü önemsemeden üç cuma namazını terk eden kimsenin kalbinin mühürleneceği bildirilmiştir. (Ebû Dâvûd, Salât, 204)
İslâm dünyasının her tarafından Müslümanların bir araya geldiği en büyük toplu ibadet olan hac, arefe gününün cumaya rastlaması halinde “hacc-ı ekber” (büyük hac) olarak anılır.
Bütün bu özelliklerinden dolayı gerek fert gerekse toplum olarak Müslümanlar açısından büyük önem taşıyan cuma gününde farz olan cuma namazından başka şu hususların yapılması sünnet kabul edilmiştir:
Boy abdesti almak (bazı âlimlere göre farzdır), bıyıkları kısaltma, tırnak kesme gibi bedenî temizlikleri yapmak, misvak veya fırça ile dişleri temizlemek, güzel elbise giymek, güzel koku sürünmek, camiye erkenden gitmek, Kehf sûresini okumak, camileri temizleyip kokulandırmak, sabah namazında Secde ve Dehr sûrelerini, cuma namazında ise Cum‘a ve Münâfikūn veya A‘lâ ve Gāşiye sûrelerini okumak, çokça dua ve zikir yapmak, Hz. Peygamber (asm)’e salâtü selâm getirmek.
Cuma ferdi cemiyete; cemiyeti milliyete bağlayan ve toplum arasında düşünce, inanç, amaç ve hizmet birliğini sağlayan bir gündür İslâm Dîni bu günü mü'minler için haftalık toplantı ve toplu halde Allah'a yönelme, ibâdette bulunma zamanı olarak belirlemiştir Bir hafta içinde ortaya çıkan meseleler, olaylar ve sosyal konular cuma günü ele alınıp Kur'ân'm süzgecinden geçirildikten sonra bir komprime haline getirilerek cemaate sunulur.
Hayırhahlık, âlicenaplık, dayanışma, sevgi, saygı, edep ve terbiyenin taşıdığı mana ve müsbet sonuç misallerle anlatılır İslâm ülkelerinin uğradığı siyasi ekonomik ve kültürel zorlukların nedenleri üzerinde durulur ve bunların çareleri araştırılarak cemaatin bu konularda da aydınlatmasına önem verilir.
Görülüyor ki, cumanın o kadar çok yararları var ki, bunları sayıp sıralamak bile zor Medenî bir ülkede parlementonun önemi ne ise, İslâm topluluğunda cumanın önemi ondan daha fazla bir anlam taşır.
Zira cuma günü, bütün müslümanların, namaz için ve Allah’ı zikretmek için toplandıkları (meşhûd oldukları) bir gündür Şu iki hadis de, cuma gününe “meşhûd” dendiğine delalet etmektedir: “Cuma günü bana çokça salat ü selam getirin Çünkü bu gün, meleklerin kendisini müşahede ettiği, hazır bulunduğu meşhûd bir gündür” , “Melekler, cuma günü camilerin kapılarında hazır bulunurlar ve (girenlerin) adlarını yazarlar İmam minbere çıkınca, bu sahifeler dürülür kapatılır” İsim isim kaydederek şahit olma şeklindeki bu özellik, sadece cuma gününde mevcuttur Dolayısıyla bundan ötürü, bu güne “meşhûd” denebilir.
Allah Teala cuma gününe diğer günlerin üstünde bir kutsiyet atfetmiş, sonra o gününü tespit edip onda topluca Allah’a ibadet etme mevzuunda Yahudi ve Hıristiyanları muhayyer bırakmıştır; ancak onlar bugünü belirleme konusunda ihtilafa düşmüşler;Yahudiler cumartesiyi, Hıristiyanlar da pazarı haftalık bayram ve ibadet günü olarak tayin etmişlerdir Allah, cuma gününü Ümmet-i Muhammed’e nasip eylemiştir Cuma günü, Müslümanların haftalık bayramıdır.
Allah katında haftalık günlerin en şereflisi ve en kıymetlisidir Senenin en hayırlı günlerindendir Müslümanların haftalık günlerin bayramıdır Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gündür Allah, Adem’i cuma günü yaratmıştır ; vazifeli olarak cennetten o gün yeryüzüne indirmiştir;
[tevbesini o gün kabul etmiş ] onun ruhunu da o gün almıştır Allah katında kurban ve ramazan bayramı günlerinden daha faziletlidir? Kıyamet cuma günü kopacaktır Mü’minler cennetten, Cemalullah’ı o gün temaşa edeceklerdir; yine o gün cennet ehli misk tepeleri üzerinde toplanacaklardır Cuma günü yapılan ibadetler diğer günlerdekilerden daha faziletlidir Cuma günü, ümmet-i Muhammed için hayır ve bereketi artırılmış bir gündür.
Bu sebeble Cuma gününe Seyyidü`l-eyyam, yani, günlerin itibarlısı,efendisi de denir.Bütün hayırlı işlerin Cuma günü meydana geldiği; tarih boyunca pek çok kudsî hâdiselerin hep Cuma günü zuhur ettiği rivayet edilir.
“Güneşin doğduğu günlerin en faziletlisi / en üstünü cuma günüdür. Çünkü Âdem o günde yaratılmış, o günde cennete yerleştirilmiş ve o günde cennetten çıkarılmıştır.” (bk. Müslim, 854; Nesai, 3/89; İbn Kesir, 1/2328)
Hz. Âdem’in Cennetten çıkarılması, yeryüzüne yerleştirilmesi ve yeryüzü halifelik payesine ulaştırılması anlamına geldiği için, o da bu cihetle büyük bir nimettir.
Demek ki cuma günü, insanlığın ilk yaratıldığı, cennete yerleştirildiği ve yeryüzü halifesi olduğu bir gün olduğundan ötürü insanlar için büyük bir bayram günü olmuştur.
Çeşitli hadislerden anlaşıldığına göre cuma, haftalık ibadet günü olarak daha önce Yahudi ve Hristiyanlar için tayin ve takdir edilmiş, fakat onlar bu konuda ihtilâfa düşerek Yahudiler cumartesiyi, Hristiyanlar pazarı haftalık toplantı ve ibadet günü olarak benimsemişler. Allah da cuma gününü Müslümanlara nasip etmiş, onları bu konuda hakka ulaşmaya muvaffak kılmıştır. (Müslim, “Cuma”, 19-23)
Böylece İslâm’da haftalık toplu ibadet günü olarak cuma seçilmiş, bu günün bir bayram olduğu birçok rivayette açıkça belirtilmiştir (Beyhaki, Sünen, 3/243; İbn Kayyim, Zadu’l-mead, 1/369)
Allah’ın cennette cuma gününe tekabül eden ve “yevmü’l-mezîd” denilen günde, kullarına kendisini ziyaret fırsatı vereceğini, bunun için onlara tecelli edeceğini bildirilmiş (İbn Kayyim, 1/369-372, 408-410), başka bir hadiste de bu günde yapılan duaların kabul edileceği bir anın (icâbet saati) bulunduğunu haber vermiştir.
İcâbet saatinin zevalden itibaren namazın başlamasına, imamın minbere çıkmasından namazın başlamasına veya bitimine ya da ezandan itibaren namazın eda edilmesine kadar devam ettiği, ayrıca fecir ile güneşin doğuşu, ikindi namazı ile güneşin batışı arasında olduğu şeklinde çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Hz. Peygamber (asm)’in, “Ben onu biliyordum, ancak Kadir Gecesi gibi o da bana sonradan unutturuldu.” (Hâkim, Müstedrek, 1/279) meâlindeki hadisine dayanarak esmâ-i hüsnâ arasında ism-i a‘zamın, Ramazanın son on günü içinde Kadir Gecesinin gizli tutulması gibi, icâbet saatinin de insanların bütün gün boyunca Allah’a yönelmeleri için gizli tutulduğu ifade edilmiştir.
Cuma günü, gerekli temizliği yaptıktan sonra camiye gidip hutbe dinleyen ve namazı kılan kimsenin o gün ile daha önceki cuma arasında işlemiş olduğu günahların affedileceği belirtilmiş (Buhârî, Cuma, 6, 19), bu günü önemsemeden üç cuma namazını terk eden kimsenin kalbinin mühürleneceği bildirilmiştir. (Ebû Dâvûd, Salât, 204)
İslâm dünyasının her tarafından Müslümanların bir araya geldiği en büyük toplu ibadet olan hac, arefe gününün cumaya rastlaması halinde “hacc-ı ekber” (büyük hac) olarak anılır.
Bütün bu özelliklerinden dolayı gerek fert gerekse toplum olarak Müslümanlar açısından büyük önem taşıyan cuma gününde farz olan cuma namazından başka şu hususların yapılması sünnet kabul edilmiştir:
Boy abdesti almak (bazı âlimlere göre farzdır), bıyıkları kısaltma, tırnak kesme gibi bedenî temizlikleri yapmak, misvak veya fırça ile dişleri temizlemek, güzel elbise giymek, güzel koku sürünmek, camiye erkenden gitmek, Kehf sûresini okumak, camileri temizleyip kokulandırmak, sabah namazında Secde ve Dehr sûrelerini, cuma namazında ise Cum‘a ve Münâfikūn veya A‘lâ ve Gāşiye sûrelerini okumak, çokça dua ve zikir yapmak, Hz. Peygamber (asm)’e salâtü selâm getirmek.
Cuma ferdi cemiyete; cemiyeti milliyete bağlayan ve toplum arasında düşünce, inanç, amaç ve hizmet birliğini sağlayan bir gündür İslâm Dîni bu günü mü'minler için haftalık toplantı ve toplu halde Allah'a yönelme, ibâdette bulunma zamanı olarak belirlemiştir Bir hafta içinde ortaya çıkan meseleler, olaylar ve sosyal konular cuma günü ele alınıp Kur'ân'm süzgecinden geçirildikten sonra bir komprime haline getirilerek cemaate sunulur.
Hayırhahlık, âlicenaplık, dayanışma, sevgi, saygı, edep ve terbiyenin taşıdığı mana ve müsbet sonuç misallerle anlatılır İslâm ülkelerinin uğradığı siyasi ekonomik ve kültürel zorlukların nedenleri üzerinde durulur ve bunların çareleri araştırılarak cemaatin bu konularda da aydınlatmasına önem verilir.
Görülüyor ki, cumanın o kadar çok yararları var ki, bunları sayıp sıralamak bile zor Medenî bir ülkede parlementonun önemi ne ise, İslâm topluluğunda cumanın önemi ondan daha fazla bir anlam taşır.
Zira cuma günü, bütün müslümanların, namaz için ve Allah’ı zikretmek için toplandıkları (meşhûd oldukları) bir gündür Şu iki hadis de, cuma gününe “meşhûd” dendiğine delalet etmektedir: “Cuma günü bana çokça salat ü selam getirin Çünkü bu gün, meleklerin kendisini müşahede ettiği, hazır bulunduğu meşhûd bir gündür” , “Melekler, cuma günü camilerin kapılarında hazır bulunurlar ve (girenlerin) adlarını yazarlar İmam minbere çıkınca, bu sahifeler dürülür kapatılır” İsim isim kaydederek şahit olma şeklindeki bu özellik, sadece cuma gününde mevcuttur Dolayısıyla bundan ötürü, bu güne “meşhûd” denebilir.
Allah Teala cuma gününe diğer günlerin üstünde bir kutsiyet atfetmiş, sonra o gününü tespit edip onda topluca Allah’a ibadet etme mevzuunda Yahudi ve Hıristiyanları muhayyer bırakmıştır; ancak onlar bugünü belirleme konusunda ihtilafa düşmüşler;Yahudiler cumartesiyi, Hıristiyanlar da pazarı haftalık bayram ve ibadet günü olarak tayin etmişlerdir Allah, cuma gününü Ümmet-i Muhammed’e nasip eylemiştir Cuma günü, Müslümanların haftalık bayramıdır.
Allah katında haftalık günlerin en şereflisi ve en kıymetlisidir Senenin en hayırlı günlerindendir Müslümanların haftalık günlerin bayramıdır Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gündür Allah, Adem’i cuma günü yaratmıştır ; vazifeli olarak cennetten o gün yeryüzüne indirmiştir;
[tevbesini o gün kabul etmiş ] onun ruhunu da o gün almıştır Allah katında kurban ve ramazan bayramı günlerinden daha faziletlidir? Kıyamet cuma günü kopacaktır Mü’minler cennetten, Cemalullah’ı o gün temaşa edeceklerdir; yine o gün cennet ehli misk tepeleri üzerinde toplanacaklardır Cuma günü yapılan ibadetler diğer günlerdekilerden daha faziletlidir Cuma günü, ümmet-i Muhammed için hayır ve bereketi artırılmış bir gündür.
Post a Comment